SEYFİ ÇELİKKAYA
Yozgat’ta özel günlerde davul, zurna, keman, saz, cümbüş, darbuka çalarak, düğünlerde köçeklik yaparak ve çocukları sünnet ederek geçimlerini sağlayan Abdallar, geleneklerini yaşatamamanın sıkıntısını yaşıyor. Abdal geleneğinin son temsilcilerinden Veli Metin, artık eskisi gibi çocuklara müzik aleti öğretmediklerini, okuyup bir devlet kapısında iş bulmaları için mücadele ettiklerini söyledi.
Yozgat’ta, çaldığı enstrümanı çocuk yaşta eline alarak büyüyen abdallar, yeni mesleklere yöneldi. Abdal geleneğinin son temsilcilerinden Veli Metin, eskiden mesleği öğrenmeyenlerin, günümüzde ise eğitimini tamamlamayanların geçim sıkıntısı yaşadığını belirterek geleneğe sahip çıkılmasını istedi. Metin, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından diğer illerde olduğu gibi kendilerine verilen kadro sözünün tutulmadığından yakındı.
“SEÇİMLERDE BÜYÜK ROL OYNAYAN BİR MAHALLE, NEREYE VERİRSE ORA BELEDİYE BAŞKANI OLURDU”
Veli Metin, Yerköy ilçesinde ikamet ettiği Bağlarbaşı Mahallesi ile Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesine bağlı Köseli beldesi arasındaki alanda daha önceleri yüzlerce çocuğun ve Abdalın davul, zurna, cümbüş, darbuka, saz çalıp eğitim aldıklarını, şimdi ise 10-15 çocuğun seksek oynayıp, evlerinde ders çalışarak zaman geçirdiklerini anlattı. Metin, şöyle konuştu:
“Yerköy Abdallar Kültür Dernek Başkanlığı yaptım, derneği ilgisizlikten dolayı kapatmak zorunda kaldım, 10 yıldır kapalı. Bu gördüğünüz 250-270 hane Abdal mahallesiydi, seçimlerde büyük rol oynayan bir mahalle, nereye verirse ora belediye başkanı olurdu. Şöyle bir bakın, ören oldu, viran oldu. Derler ya işte 40 yıllık ağaç kurumuş kuş kalkmış baykuşlar tünemiş. Baykuşlar tünedi, Abdal aşiretinin mekanına. 270 haneydi, şu anda 12 hane kaldı.”
“DÜĞÜN ÇALMAZSAK BAŞKA BİR GELİRİMİZ YOK”
Veli Metin, Atilla Koç’ün Kültür Bakanlığı döneminde Yozgat’ın kültürünü temsil etmeleri için iki kez kadro sözü verildiğini belirterek, şunları söyledi:
“Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın sesimizi duyulmasını istiyorum. Birkaç sefer sosyal medyada duyurmaya çalıştım, ilgi görmedi. Şu hale bir bakın, bu Abdal kültürü yok oldu. Sanat ilimdir, sanat Abdal’dır, bu kültür Abdal’ındır. Şu çoluğumuz çocuğumuz eline bir meslek alıp da mesleğimizi icra edemiyor. Ufacık bir tarihi eser buluyor vatandaşın birisi, bu kaçakçılık yapıyor diye velvele koparıyorlar. Halbuki Abdal bütünü bütüne bir kültür, tarihi eser. Kendi tarihimize sahip çıkmamız lazım. Sayın Kültür Bakanımızın bize vermiş olduğu kadroyu özellikle Cumhurbaşkanımızın sesimizi duyup, duyuramadım bu zamana kadar inşallah bu sefer duyururum, bize de kulak verir, bizimle de irtibat kurar, kadromuzu Cumhurbaşkanımızdan istiyoruz. Emekliliğimiz yok, bir şeyimiz yok, perişanız. Sayın Cumhurbaşkanım, duyarsan, ilgilerini ilgilenmemi özellikle bekliyoruz.”
“ZURNA ÇALAN İLGİSİZLİKTEN, BİLGİSİZLİKTEN DOLAYI HEMEN HEMEN HİÇ KALMADI”
Mahallede yetişen çocukların davuldan başka enstrüman çalmadıklarını aktaran Veli Metin, “Zurna çalan ilgisizlikten, bilgisizlikten dolayı hemen hemen hiç kalmadı. Ben 62 yaşındayım, benden sonra bu meslekte bitmek üzere. Belki efendim Pakistan’da vardır, ithal zurnacı getirtebilirler, getirebilirlerse. Bu neden oldu? İşte bize verilen kadronun geri elimizden alınmasından kaynaklandı. Bir bakan kadro verir de müdür geri kadroyu bozabilir mi? İnşallah tekrarlıyorum, Sayın Cumhurbaşkanımız sesimizi duyar, kadromuzu verir de biz de geri mesleğimizi devam ettiririz” diye konuştu.