Yaratıcı tasarımlarıyla dikkat çeken Mlouye markasının kurucusu Meb, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarım bölümünden mezun olduktan sonra dört yıl boyunca mobilya alanında çalıştı.
Mobilya tasarımındaki tecrübesini ve vizyonunu moda dünyasına taşıyan Meb, markasının ilk yıllarını yoğun bir araştırma ve teknik gelişim sürecine adadı. Bu titiz çalışma, Mlouye’un uluslararası arenada dikkat çekici koleksiyonları ve ticari başarısıyla tanınmasını sağladı.
Mlouye’un tasarım çizgisi, Bauhaus döneminin mimari ve sanatsal etkilerini güçlü bir şekilde yansıtıyor. Meb, Mies Van Der Rohe’nun zarif sadeliğinden, Eames çiftinin yenilikçi ve demokratik tasarım anlayışından, Kandinsky ve Paul Klee’nin renk kullanımlarından ilham alarak koleksiyonlarını oluşturuyor. Bu mimari ve sanatsal etkileşim, her sezon değişiklik gösterse de, Mlouye’un tasarımlarında sürekli olarak hissediliyor.
Ayrıca, Art Deco’nun geometrik unsurlarının modern yorumları da markanın imza niteliğinde. Pileler ve tekrarlayan elementler, Mlouye’un tasarımlarında sıkça rastlanan detaylar arasında yer alıyor. Mlouye, özgüvenli, eksantrik ve farklı olmayı seven kadınları hedefliyor. Marka, trendlerin peşinden gitmek yerine, iyi tasarım, pragmatik ve estetik ürünler sunma misyonunu benimsiyor.
Bu yaklaşım, Mlouye’un kendine has ve zamansız stilini oluşturuyor. İlkbahar/Yaz 2024 koleksiyonu, Mlouye’un bu tasarım felsefesini yansıtan iki ana renk grubu ile öne çıkıyor. Ultra şık ve zarif bir görünüm arayanlar için parlak bordo, parlak siyah ve parlak kahve tonları dikkat çekiyor. Rugan deriden üretilen bu renkler, gece davetlerinden ofis toplantılarına, özel günlerden günlük şıklığa kadar geniş bir yelpazede zarafet ve lüksü temsil ediyor.