Herkes sağlıklı sanıyordu, ‘kara liste’ye alındı: Ağzınıza bile sürmeyin!

Seattle’daki Fred Hutchinson Kanser Merkezi’nde görev yapan gastroenterolog ve araştırmacı Dr. Neelendu Dey, beslenme, bağırsak mikrobiyotası ve kolon kanseri arasındaki kritik bağlantıya dikkat çekti. 

Business Insider’a konuşan Dr. Dey, özellikle sağlıklı bir atıştırmalık olarak pazarlanan protein barların aslında “bir aldatmaca” olduğunu belirterek önemli uyarılarda bulundu.

“Ultra İşlenmiş Gıda” kategorisinde

Dr. Dey’e göre bu ürünlerin en büyük kusuru, sağlığa zararlı katkı maddeleri, ilave şekerler ve doku kazandırıcı kimyasallar içermeleri. Bu özellikleriyle protein barlar, bilim dünyasında “ultra işlenmiş gıda” olarak tanımlanan kategoriye giriyor. 

Yapılan araştırmalar, bu tür gıdaların obezite, diyabet, kalp hastalıkları gibi kronik rahatsızlıkların yanı sıra kanser riskini de artırdığını gösteriyor. Özellikle kolorektal kansere yol açabilen kronik iltihaplanmayı tetiklediği biliniyor.

“Elma yemeyi tercih ederim”

Pratik olmaları ve sporla ilişkilendirilen protein içerikleri nedeniyle sıkça tercih edilen bu barlara karşı Dr. Dey’in tavrı net: 
“Mutfaklarımızda doğal olarak bulunmayan, içerik listesi katkı maddeleri ve şekerlerle dolu bu ürünler sağlığımız için iyi değil.”

Kendisinin bu ürünlerden mümkün olduğunca kaçındığını belirten Dr. Dey, şu tavsiyede bulunuyor: “Kontrol benim elimde olduğunda ve zamanım varsa, kimyasallar içeren işlenmiş bir bar yerine bir elma yemeyi tercih ederim.” 

Bu basit tercih, bağırsak sağlığını korumak ve ciddi hastalık risklerini azaltmak adına atılabilecek önemli bir adım olarak öne çıkıyor.

Related Posts

Güneşten faydalanmanın altın kuralları

Kontrollü ve bilinçli şekilde güneşten faydalanmanın cilt sağlığını korumada etkili olduğunu belirten Deri ve Zührevi Hastalıkları (Dermatoloji) Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nazmi Geyik, “Doğru zamanlama, kısa süreli maruziyet ve cilt tipine uygun yaklaşım ile güneşten fayda sağlamak mümkündür” dedi.

Diyabet alarmı: Çocuklarda vaka sayısı artışta

Ülkemizde 0-18 yaş grubundaki her 100 bin çocuktan yaklaşık 10-20’sinde Tip 1 diyabet görülüyor. Hastalığın görülme yaşı giderek düştüğünü, okul öncesi dönemde, hatta 1 yaşından küçük bebeklerde bile tanı konulabildiğini belirten Uzm. Dr. Jalilova, “Bu durum, ebeveynlerin ve sağlık çalışanlarının çocuklarda diyabet belirtilerini erken fark etmesinin önemini artırmaktadır” dedi.

Göz tansiyonu sinsi tehlike: Erken teşhis hayati önemde

Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokom, genellikle hiçbir belirti vermeden ilerleyen ve erken teşhis edilmediğinde kalıcı görme kaybına yol açabilen sinsi bir hastalık olarak biliniyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Sait Günerigök, “Glokom genellikle yavaş ve sinsi seyreder. Bu nedenle yılda bir kez göz muayenesi yaptırmak, özellikle risk grubundaki bireyler için hayati önem taşır” dedi.

Yaz aylarında hayvanlar için ‘kene’ tehlikesi

Antalya Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Murat Karabayoğlu, yaz aylarında artış gösteren kene vakalarına karşı hayvan sahiplerini uyardı.

Hızla kilo vermek için aç kalmayın! 12 basit kuralla metabolizmanızı harekete geçirin

Tüm yıl özlemle beklediğimiz yaz mevsimi kapımızı çalarken, hemen hepimizi zayıflama telaşı sardı. Beslenme ve Diyet Uzmanı Pınar Koç, metabolizmanızı hızlandırmanın 12 kuralını anlattı.

Baş dönmesi artık kâbusunuz olmasın: İşte uzmanların önerdiği teknik

Odyoloji Uzmanı Dr. Nedim Uğur Kaya, Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV) tedavisinde egzersiz temelli manevraların çoğu zaman cerrahiye gerek kalmadan etkili sonuçlar sağladığını belirtti. Vertigo belirtileri yaşıyorsanız erken tanı ile yaşam kalitenizi koruyabilirsiniz.