Besiciler isyanda: Gübreden mazota her şey aşırı pahalı

Van’da Besiciler Zor Durumda

Van’ın Otluca köyünde besiciler, Türkiye genelinde besicilerin zor durumda olduğunu ve birçok çiftçinin bankalara borçlu olduğunu ifade etti.

Besici Süleyman Şahar, girdi maliyetlerine değinerek ürünleri yeterli fiyata satamadıklarını belirtti. “Vallahi hiç iyi değil durumumuz. Gübre pahalı, mazot aşırı pahalı, ürünümüzü yeterli fiyata satamıyoruz. Devletin verdiği fiyat sıfır hava. Zaten ofis geçen yıl ekinimizi de almadı, bir ay geciktirdi. Esnafa götürüp ucuz ucuz fiyata sattık. Yani çiftçinin durumu çok kötü. İlaç, gübre, mazot pahalı. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Yani çiftçilerin tümü bankalara, kooperatife borçlu. Durumumuz çok kötü” şeklinde konuştu.

“Türkiye’de Çiftçilik Bitmiştir”

Şahar, Yozgatlı çiftçinin konuşmalarını doğru bulduğunu ifade ederek, “Bizim bu bölgede konuşamıyoruz. Bizim burası biraz riskli, sıkıntılı bir bölgedir. Yozgatlı gerçekten çok doğru söyledi. Yozgat ki onu doğru söyledikten sonra demek ki Türkiye’de çiftçilik, yani tarım, bitmiştir demektir. Halkın durumu artık Türkiye geneline indirgenmeli. Özgür Özel’i dinlemiyorlar ki. Herkese her gün bağırıyor. Zaten maşallah sol kanalda da üç tane kanal var. Kimse de izlemiyor. Öbür kanallarda da maşallah Türkiye dört dörtlük. Her şey ucuz, mazot ucuz. Sanki bizim marketten aldığımız alışverişi onlar yapmıyorlar, bizim aldığımız gübreyi onlar almıyorlar” şeklinde konuştu.

“Yem ve Çoban Konusunda Sıkıntılar Var”

Besici Kenan Şahar ise ithal hayvan getirdiklerini belirterek, ”Yaklaşık 3-4 ay önce dışarıdan ithal hayvan getirdik. Getirdik ama maliyetlerimiz biraz yüksek oldu. Fakat yem olsun, çobanlarımız olsun, bayağı bir sıkıntı yaşıyoruz. Girdiler maliyetli ama ne yazık ki sütümüz, buzağımız maliyetsiz bir şekilde satılıyor. Elimizden geldiğince devam ettirmeye çalışıyoruz” dedi. Şahar, devletin çiftçiye destek çıkmasıyla bu durumun düzeleceğini de vurguladı.

Besici Erol Şahar ise girdilerin pahalı, sattıkları malın ucuz olduğunu söyledi. Erol Şahar, şöyle konuştu:

“Vallahi çiftçilik güzel geçmiyor. Ürün köylünün elindeyken çöp ama reyona girince altın oluyor. Bu buğdayda da öyle, sütte de öyle, peynirde de öyle, her şeyde öyle. Şimdi bazı insanlar var, ‘Neden şükretmiyorsunuz?’ diyorlar. Buradan Edirne’ye kadar bütün çiftçi ve tüketici kardeşlerime şunu söylüyorum: Biz ürünü Van’da da aynı fiyata satıyoruz ofise, Edirne’deki de Adana’daki de kuzeydeki de, güneydeki de… Hepimiz aynı fiyata veriyoruz. Mazotu da aynı fiyata alıyoruz. Hepimizin derdi ortaktır.

“15 Liraya Satılan Süt Şehirde 50 Lira”

Şimdi bizim köylüden, sırf enflasyonu düşürebilmek için ucuz alınan mal keşke tüketiciye de ucuz yansıtılsa, hiç gam yemem. Diyeceğim ki ‘Kardeşim, iki sene sabredeyim, tamam, malımı ucuz satayım, zarar da edeyim ama hiç olmazsa şehirdeki emekçi, gariban kardeşim bundan faydalansın’ Ama yok, faydalanamıyor. Ben 15 liraya süt satıyorum. Şehirde 50 liraya 1 kilo yoğurt alınıyor. 8 liraya buğday satmışım, 200 gramlık ekmek Van’da 10 lira, İstanbul’da 12-15 lira. Bu benim 8 liraya sattığım buğdayın unu şehirde 50-60 liraya denk geliyor. Tamam, 10 lirası masrafa gitsin, ama aradaki uçurum ortada. Ben 8 liraya buğday, 15 liraya süt satıyorum. Burada 380 liraya et satıyorum ama şehirde 200 gramlık kebabı 380 liraya yiyorum. Bu Allah’a reva mıdır? Bu nasıl bir yöntem? Yöneticilerimiz buna çare bulamıyor. Çiftçiyle tüketici arasında köprü kuramıyorlar. Sırf enflasyonu düşürmek için çiftçinin malından ödün vermemizi istiyorlar ama tüketiciye de yansımıyor. O zaman neden bizi arada yakıyorsunuz? Bizim ne suçumuz var?

“Her Şey Hukuksuzluktan Başlar”

“Hukuk, insanın olmazsa olmaz en büyük ihtiyacıdır” diyen Şahar, “Her konuda hukuk olmazsa, gelir dağılımı da iş dağılımı da adaletsiz olur. Hizmet alımı da öyledir. Her şey hukuksuzluktan başlar” dedi.

Şahar, Et ve Süt Kurumu’yla ilgili olarak ise “Et ve Süt Kurumu var. Ama ben bugüne kadar duymadım bir kilo süt ya da bir kilo et aldıklarını. Bu kurum kime çalışıyor? Ne işe yarıyor? Dışarıdan baksınlar, o kurumun ışıkları bir ilçeyi aydınlatır. Ama hiçbir çiftçiye yaramıyorsa orada ne işe yarıyor? Yetkililere sesleniyorum: Van Et ve Süt Kurumu ne işe yarıyor? Çiftçiye yaramayacaksa, çiftçi için kurulmamışsa, kim için kurulmuş? Kimin malını alıp satıyorlar? Gelsinler bize açıklasınlar. Desinler ki ‘Sizden daha üstün bir tabaka vardır, biz onların ürününü kullanıyoruz.’ Ya bizim halimiz ortada” şeklinde konuştu.

Related Posts

Polisin sessiz çığlığı: İmdat diyorlar, duyan yok!

Bazı sabahlar vardır… İçinizde tarif edemediğiniz bir huzursuzlukla uyanırsınız. Telefon ekranında düşen ilk haberle yutkunursunuz: “Bir polis daha yaşamına son verdi.” Giderek artan bu “haberler” artık sadece birer bireysel vaka değil. Bunlar …

Açlık sınırı 23 bin 615, yoksulluk sınırı 81 bin 686 liraya ulaştı

BİSAM’ın Mayıs 2025 raporuna göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı aylık 23 bin 615 liraya çıktı. Yoksulluk sınırı ise 81 bin 686 liraya ulaştı. Tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 38 bin liraya yaklaştı. En yüksek maliyet kalemleri meyve-sebze, süt ürünleri ve et oldu.

Türkiye’nin 65 yıllık şirketi konkordato ilan etti

1960 yılından bu yana geri dönüşüm sektöründe faaliyet gösteren Yürekli Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş., Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 3 aylık geçici mühlet kararıyla yeni bir döneme girdi. Şirket, alacaklılarıyla olan anlaşmazlıklarını çözmek amacıyla konkordato talep etti. Mahkeme, şirketin talebini kabul ederek icra işlemlerini durdurdu.

1 Temmuz’dan itibaren geçerli olacak: İnternet yüzde 20 zamlanıyor

Türk Telekom, 1 Temmuz 2025 tarihinden itibaren sabit internet abonelikleri, hat işlemleri ve statik IP hizmetlerine yüzde 10 ile 27 arasında değişen oranlarda zam uygulanacağını açıkladı. ADSL, VDSL ve Fiber bağlantı kullanan bireyleri ilgilendiren …

SGK uzmanı Özgür Erdursun rakam verdi! En düşük emekli aylığı…

SGK Uzmanı Özgür Erdursun, 6 aylık enflasyon farkının SSK ve Bağ-Kur emeklilerinde yüzde 15-16 oranında, memur ve memur emek­lilerinde ise bu oranın yüzde 12-13 oranında olacağını belirterek emekli zamlarıyla ilgili düşüncelerini paylaştı. TEMMUZ …

Innovia 4 projesinde sarsılan Yeşil GYO konkordato başvurusunda süre üçüncü kez uzatıldı

İhlas Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. adıyla 1997 yılında kurulan, 20 yıl sonra ise Yeşil Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı adını alan şirket, Esenyurt’taki Innovia 4 projesiyle zor bir sürece girdi. Proje dolayısıyla imar sorunları yaşandı …