Gezi Parkı davası tutuklusu şehir plancısı Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Demir Kahraman, direniş sürecini hatırlatarak “Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Tayfun ile doğrudan görüştü. Hükümet, Gezi eylemleri sırasında eşimle sürekli irtibat halindeydi. Başbakan Vekili Bülent Arınç ile yapılan toplantıya da Tayfun katıldı. Gezi eylemlerinin şiddete dönüşmemesi için eşim de dönemin hükümet yetkilileri kadar çaba harcadı” açıklamasını yaptı.
Gezi Parkı davası kapsamında 18 yıl hapis cezasına çarptırılıp İstanbul’un Silivri ilçesindeki Marmara Cezaevi’ne gönderilen şehir plancısı Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Demir Kahraman, bugün sosyal medya hesabından bir video paylaştı. Kahraman paylaşımına, eşinin aldığı cezayı hatırlatarak “Dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen heyetin içerisinde olduğu ve çözüm için uğraştığı ise yok sayıldı. Soruyoruz; vu hukuksuzluğu kim, ne için yapıyor, ne kazanıyor ve ülkemiz ne kaybediyor? Hatırla Türkiye. Masumlar için adalet. Hak, hukuk, adalet” notunu düştü.
“BÜLENT ARINÇ İLE YAPILAN TOPLANTIYA TAYFUN DA KATILDI”
Videoda, o döneme ilişkin Tayfun Kahraman’ın hükümet ile görüşmelerinin ardından yaptığı açıklamalarla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmaları da yer aldı.
Eşinin Gezi direnişinin şiddete dönüşmemesi için çaba sarf ettiğini söyleyen Meriç Demir Kahraman, iddianamelerin FETÖ mensubu polisler ve savcılar tarafından hazırlandığını öne sürdü. Kahraman, “Kamuoyuna sesleniyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Tayfun ile doğrudan görüştü. Hükümet, Gezi eylemleri sırasında eşimle sürekli irtibat halindeydi. Başbakan Vekili Bülent Arınç ile yapılan toplantıya da Tayfun katıldı. Gezi eylemlerinin şiddete dönüşmemesi için eşim de dönemin hükümet yetkililere kadar çaba harcadı” dedi.
“KİRLİ OYUNUN PARÇASI OLMAK İSTEMİYORUZ”
Kahraman, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kamuoyuna soruyorum. Bu hukuksuzluğu kim, niçin yapıyor, bundan ne kazanıyor ve ülkemiz ne kaybediyor? Bu yanlıştan dönülmesi için lütfen ama lütfen herkes Gezi davası dosyasını incelesin. Bizler, yargı içindeki grupların devlet krizi çıkartmak pahasına masumlar üzerinden yürüttüğü bu kirli oyunun bir parçası olmak istemiyoruz. Bizler, devletin temeli olan adaleti, 100 yaşına giren Cumhuriyetimizin kurumları eliyle bu toprakların derin vicdanı ve irfanı ile 2013 yılında yaptığımız gibi sağduyu ve ortak akılla sağlayabileceğimize inanıyoruz.”